27 Ekim 2013 Pazar

Gravity

Çok önce yazmam gereken bir filmdi bu. Neresinden başlasam bilemiyorum.

Dünyanın adam gibi ilk üç boyutlu filmi olmasından mı başlasam, Sandra'dan mı girsem, uzun zaman sonra gerçek bilimin yüksek bütçeli bir bilim kurguda kullanılmasından mı dem vursam, uzaydaki boşluğun yarattığı ve kesinlikle bize de dibine kadar yaşattığı duyguları mı tarif etsem, bir insanın hayatta yaşayabileceği en büyük acıya rağmen savaşma azmini diri tutmasının ne kadar akıcı bir dille işlendiğini mi anlatsam... En iyisi hiçbirine girmeyeyim, zaten girsem de çıkamam.

Uzun zamandır başyapıt izlememiştim. Bu satırları okuyanlar... Dileğim bir küçüğünüzü de yanınıza alıp bu filme götürmenizdir. Çünkü ona hayatı boyunca unutamayacağı bir anı yükleyeceksiniz. Zihnini açacaksınız. Büyüdüğünde, ne zaman lafı açılsa, beni bu filme filanca ablam, ya da filanca abim vs. götürdü diye anlatacak.Yalnız dikkatli olun, kalan hayatını astronot olmaya, ya da Mars'ta gönüllü yaşamaya adayabilir.

4/4 (Bu blogda ilk kez bir filme tam puan veriyorum haberiniz ola)

Hiç yorum yok: