Allah'ın Belası Filmler Kuşağı'na hoş geldiniz. Yalnız bu sefer, kelime anlamıyla Allah'ın Belası bir film izleyeceksiniz.
Lynch, kolay anlaşılan bir yönetmen olmadığı için, röportajı yapan adam soruyor "bu filmden ne anlamalıyız" diye, Lynch sinema tarihinin en güzel laflarından birini ediyor, serbest çeviriyle aktarıyorum: "Bir filmi anlamak zorunda değilsin. Filmler deneyimlerle ilgilidir. Sana bir deneyim yaşatır. Şarkılar gibi"
İşte bu bağlamda, Lynch'in Kill List'le ilgili yorumunu çok merak ediyorum çünkü deneyimin kralını yaşıyorsunuz. Şiddetli geçimsizlik bu filmde, kankalık ilişkisi bu filmde, cinayetin ahlaki boyutu bu filmde, şiddet bu filmde, korku bu filmde ve - bilmiyorum izleyince bu duygumu paylaşacak mısınız ama, olaylar biraz fantastik boyuta geçince beni bir gülme aldı - kara komedi bu filmde. Damardan yaşayacaksınız bu duyguları.
Özellikle 2000'li yıllarda sinemaya yeni bir bakış geliyor ya da aslında eski bir bakış şekli artık daha çok kullanılıyor. Giriş - gelişme - sonuç, yaratıcı yönetmenleri gerçekten sıkmaya başladı. Cold in July (2014) (bu filmi de yazsam iyi olur) bunun en taze örneği: Neden - sonuç ilişkisi, diğer bir deyişle "devinim" filmin ana motoru oluyor ve klasik kurmaca tezine bağlı kalmadan, yönetmenler devinimi kullanarak film içinde dilediği gibi ilerliyorlar. Kill List bunun çok iyi bir örneği. Film nereden nereye gidiyor arkadaş...
Bu öykü işleme tekniği çok hoşuma gidiyor çünkü filmin başından sonunu tahmin edemiyorsunuz.
Allah'ın belası bir film Kill List. İzleyecek yüreğiniz yoksa hiç kalkışmayın. Ancak yukarıda bahsettiğim deneyimler sizi heyecanlandırıyorsa, sakın kaçırmayın zira bu film türünün tek örneği.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder