Bunu Joe Lovano'nun videosunda duydum ilk olarak. Yavaş yavaş, metronom olmadan çalışmak... Armoniyi ve melodiyi içselleştirmek, titreşimleri vücudunda hissetmek... Bye Bye Blackbird'ü çekirdek akorlarla 12 tonda çaldım... Sonra melodiyi tüm pozisyonlarda ve 2 farklı tonda çaldım. Sonra değişimlerin üzerine serbestçe akor-melodi doğaçladım. İstediğim akorları uzattım, istediklerimi kısa çaldım...
Sonra yine Mick'in dünyasına girdim. Uçsuz bucaksız bir dünya. Zaten kitabında da belirttiği gibi, açık pozisyon bile çok büyük bir alt küme. Her şey var açık pozisyonda ve orası kendi başına küçük bir enstrüman.
Bu uçsuz bucaksız dünya beni bunalttı. Burada asıl olan doğru seçimleri yapmak. Örneğin Wes Montgomery ya da Grant Green. Müziği çok daha basit bir düzeyde algıladıklarına eminim.
Eğer açık pozisyonda tüm dizileri tüm tonlardan çalmak beni daha güzel çalmaya götürecekse tabii ki bunları çalışmakta fayda var ancak bunun öncelik olduğunu düşünmüyorum.
Serbestçe akor melodi doğaçlayabiliyorum.... Bunun aynısını tek nota çalarken de yapabilmenin yolunu araştırmalıyım. Oradaki eksikliklerim ne çalışmam gerektiğini ortaya çıkaracak.
Serbestçe çalmak güzel. Ama bir noktada da metronom şart. Metronom süreklilik demektir, düşünmeden çalarsın, bu da malzemeyi içselleştirdiğini gösterir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder