26 Kasım 2008 Çarşamba

Cehennemde Yaşama Sanatı

Herşey J.P.Sartre’ın “cehennem başkalarıdır” sözüyle başladı.

Bir insan sizi yargılar. Daha sonra siz de kendinizi yargılar ve tanımaya çalışırsınız. İşte insanların cehennemsel niteliği tam da bu noktada ortaya çıkar: Kendinizi yargılamak için kullandığınız yöntemler aslında muhtemelen çoktan sizin cehenneminiz olmuş insanlar tarafından öğretilmiştir. Kısacası bağımsız yöntemler kullanamazsınız. Sartre’ın demesine göre, bir ilişki yozlaşmaya başlamışsa, karşınızdaki kişi yalnızca cehenneminiz olabilir. Eminim ki hayatınıza şöyle bir baktığınızda siz de, cehenneminiz olan insanlarla şimdi ya da geçmişte ilişkide olduğunuzu veya bir başkasının cehennemi olduğunuzu göreceksiniz. Şahsen ben, ikisini de hayatımda çok net görüyorum.

Sartre’ın bu sözle anlatmak istediği, yukarıdaki paragrafta anlatılanlara daha yakın. Ancak ben bu sözün doğrudan anlamının da son derece geçerli olduğunu düşünüyorum. Hayatımda gördüğüm tüm insanların benim cehennemim olduğu kabullenmesinden yola çıkıyorum. O zaman böylesi bir cehennemde nasıl yaşanır?

Bunun için sağlıklı yaşam derslerine bakmak mantıklıdır. Sağlıklı yaşamın ilk 3 koşulu, sigarayı bırakmak, kilo vermek ve egzersiz yapmaktır. Dikkat edin, sağlıklı beslenmeye geçmeden, ilk önce kötü alışkanlıklardan vazgeçmek gerekiyor. Bu bir ön koşul. O zaman, cehennemde yaşamın ilk koşulu da, kötü ilişkilerden vazgeçmek. Bu ilk ve en önemli adım. Size hayatta rahatsızlık veren insanların üstüne sağ tıklayıp “delete” etmeniz, cehennemde yaşamın birinci koşuludur.

Öncü mikropları temizlediniz, bu güzel. Yalnız maalesef hayat bu kadar basit değil. Her sizi rahatsız edeni hayattan çıkaramazsınız. Sigarayı bir anda bırakabilirsiniz ama bedeninizdeki yağ fazlasını bir anda koparıp atamazsınız. Az yemeniz gerekir. Yine ciddi bir kötü alışkanlığınızdan vazgeçmeniz demektir bu. Diğer bir deyişle, ilişkilerinizdeki fazla yağlardan kurtulmanız gerekir. Fazla yağlar burada gereksiz konuşmayı temsil etmektedir. Yarından itibaren konuşmadan önce bir düşünün, “bunu gerçekten söylemek istiyor muyum” diye. Gün içinde bu sayede kendinizi bir çok gereksiz konuşmadan kurtarabilirsiniz. Böylece cehennemin sizi yakma olasılığını iyice düşürmüş olursunuz. Şunu demez miyiz hep: Başıma ne geldiyse çenemden geldi!

Egzersiz yapmak sağlıklı yaşamın bir diğer koşulu. Dikkat edin, halen ne yememiz gerektiğine geçmiş değiliz. Ön koşullar daha sağlanmadı. Unutmayın ki bir insan, sadece sözle değil, sizi bir hareketiyle de rahatsız edebilir. Diğer bir deyişle cehennemde size bir kurşun sıkabilir. Peki o zaman ne yapmalı böylesi bir kurşunun zarar vermemesi için? Bunun egzersizi nasıl olur? Siz de karşı tarafa bir kurşun sıkarsanız, çatışma başlar. Cehennemin iyice içine çekilirsiniz. Kurşundan kaçabilirsiniz, ancak o zaman da, sürekli kaçarak yaşamanız gerekir ki bunu hiç istemeyiz. Bu işin tek yolu, yeni çağ akımının pek popüler söylemi olan “geçirgen olmak”tan geçer. Kısacası bu bir ruhani geçirgenlik egzersizidir. Bu düşüncesinin ateşli savunucusu değilim, geçirgen olmanın ve karşındaki insanı olduğu gibi kabul etmenin harika birşey olduğundan bahsetmiyorum. Söylemek istediğim, geçirgen olmaya çalışmak, diğer yöntemlerle kıyaslandığında alternatifi olmayan bir seçenektir.

Cehennemde yaşama sanatının esasları bu ana yöntemler üzerine kuruludur. Sağlıklı beslenme zaten ucu bucağı olmayan, üstünde halen mutabakata varılamayan bir konudur. Önemli olan, üzerinde birçok doktorun hemfikir olduğu ön koşulların gerçekleştirilmesidir. Ancak bundan sonra, karbonhidratlar, iyi ve kötü yağlar, multi-vitaminler vb. hakkında konuşabiliriz.

Hiç yorum yok: