14 Ağustos 2013 Çarşamba

Get Lucky


Tüm zamanların en iyi müzik videosunun (Around the World) sahibi olan elektronik müzik grubu Daft Punk, Get Lucky'yle çıtayı artık iyice ulaşılmaz bir noktaya çekti. Karanlık ve avangart kısa filmlerin dahi çocuğu Cem Barışcan'ın kendisi dahi bu klibin yönetmenliğine soyunduğunda ortaya çıkacak işin böylesine bir sansasyon yaratacağını tahmin etmemişti herhalde.

Düşük bütçeli filmlerin artık uluslararası arenada kendine rahatlıkla yer bulabildiği bir zamanda, devrin en yenilikçi elektronik gruplarından birinin bu işe soyunmuş olmasına şaşmamalı. Burada görülmesi gereken, usta bir kamera-göz'le doğru kapsam içindeki rastlantısallığın birleşiminin ortaya koyduğu öngörülemez sonuçtur. 

Miles Davis, tüm zamanların en çok satan caz albümlerinden Kind of Blue'yu, stüdyoya getirdiği "fikir tohumları"nı usta müzisyenlerle yorumlayarak yaratmıştı. Bir parça hariç hiçbir alternatif kayıt içermeyen bu albüm, açık uçlu fikirlerin ustaların elinde nasıl beklenmedik eserlere dönüşebileceğinin ispatıydı. 

Cem Barışcan, bu klibiyle Miles Davis ekolünün bir adım daha ötesine geçmiş gözüküyor. Miles albümünü uzun zamandır tanıdığı müzisyenlerle kaydetmişti. Cem Barışcan ise, "açık uç" kavramını birazcık daha esneterek, eserini şahsen tanımadığı ve davranışlarını kesinlikle öngöremediği insanlarla ortaya koyarken, yerellik, memleket ve mahalle kavramlarına hak ettiği övgüyü yağdırıyor. "Bu insanları teker teker tanımama gerek yok, hepimiz Fethiye'liyiz ve bu bizim birbirimizi anlamamız için yeterli" diyor. 

Klibin varoluşçu duruşu ise ayrı bir övgüyü hak ediyor. Bildiğiniz tüm düğünleri düşünün. Gözünüzün önüne gelen tüm manzaralar herkesin o düğün içerisinde nasıl "düğün" rolüne girdiğiyle ilgilidir. Kısıtlanmayı seven insanoğlu ancak bir kaç kadeh içkiden sonra birazcık varoluşu deneyimlemeye başlar ve alışıldık rolünün dışına çıkar. Bu klipte, insanların nasıl doğal halleriyle davrandığını izlerken, adeta bir "varoluşu deneyimleme ayini"ne şahitlik ediyorsunuz. Barışcan, bu mesajı tabii ki çok sevdiği ironi diliyle anlatmayı ihmal etmiyor: Uzun süre varoluşçu ayini izledikten sonra gelinin - diğer insanlardan tamamen farklı bir kişinin - gelişiyle, rolüne bürünen insanla kendini salan insan arasındaki farkı belirgin olarak görüyoruz. Daha sonra bu fark, yine ayin yapanlardan farklı bir sıfata sahip olan saz ekibine yapılan yakın çekimle daha da vurgulanıyor. Saz ekibi, tıpkı gelin gibi, "rolüne bürünen insan"ın gerginliğini yaşıyor. 

İşin bir de teknik boyutu var. Barışcan; ucuz bir kamera, usta bir göz ve fiziksel kıvraklıkla, içinden çıkılması zor bir durum olan "tek mekan - tek kamera - gerçek zamanlı çekim" şeytan üçgeninden muhteşem bir kompozisyon çıkarıyor. 

Daft Punk, Around the World'le zaten tepeye oturmuştu, ama artık ulaşılamaz ve başka hiç bir şeyle kıyaslanamaz bir noktaya erişti. Cem Barışcan, en başarılı işine imza atarken, Daft Punk Get Lucky'nin nakaratındaki şu sözleri haykırıyordu (serbest çeviriyle):

Şafağa kadar uyumak yok bu gece,
Uyumak yok, her şeyden birazcık daha bu gece, 
Eğlenceye doyacağız, gözlerimiz açık bu gece
Durmayacağız hiç, bahta yelken açtık bu gece...

Muhteşem bir müzik videosu. Linkini tepede verdim, sakın kaçırmayın. 

4/4

(Get Lucky - Fethiye'de Düğün isimli video klip, bu blogda benden tam puan alan ilk eser olarak tarihe geçmiştir) 


    

Hiç yorum yok: