15 Aralık 2008 Pazartesi

Osmanlı Cumhuriyeti

Bahar’la Backhaus’da oturuyoruz. Bir anda “Osmanlı Cumhuriyeti’ne gidelim” dedim. Maksat hareket olsun. Filmden hiçbir beklentim yoktu. Başlarda da “eyvah” dedim, “bu film yoksa son dönem Levent Kırca parodileri gibi mesajı gözümüzün içine mi sokacak?” Aradan biraz zaman geçti, filme ısınmaya başladım ve filmin fragmanlarında yansıtıldığı şekliyle alakasının olmadığını gördüm. Ata Demirer’in etkileyici bir oyunculuğu vardı. Kuş seslerini taklit ettiği sahneye hem bir kuş sever hem de kuş sesi taklidi yapan biri olarak bayıldım. Filmde genel olarak, her iyi sanat eserinde mutlaka bulunması gereken saflığı buldum. Final ise muhteşemdi. Çok duygulandım. Ben de film sayesinde kimin torunu olduğumu ve kimin aslan kimin kedi olduğunu hatırladım. Bu eli yüzü düzgün filmi, sadece içerdiği saflıktan dolayı bile tavsiye edebilirim.

Hiç yorum yok: